Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay, kiralık işçi düzenlemesine karşı olduklarını, taşeronluk uygulamasını dahi çalışanlara aratacak bir düzenleme olduğunu söyledi. Kiralık işçi düzenlemesinin, modern dünyanın paralı kölelik sistemi olduğunu belirterek, sert bir dille uygulamanın karşısında olduklarını ifade etti. Atalay, Türk-İş Yönetim Kurulu adına yaptığı yazılı açıklamada, TBMM'ye sevk edilen İş Kanunu ile Türkiye İş Kurumu Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı'nın çalışanlar aleyhine düzenlemeler içerdiğini belirtti.
Çalışma hayatında birçok değişiklik içeren tasarıyla kiralık işçilik kavramının da yasal zemine oturtulmak istendiğini ifade eden Atalay, şöyle devam etti:
"Daha önce 2009'da yasalaştırılmak istenen ve sosyal tarafların haklı gerekçelerle verdikleri tepki üzerine Sayın Cumhurbaşkanı tarafından veto edilen bu tasarı, daha sonra bir kez daha TBMM gündemine getirilmiş ancak çalışma hayatında yol açacağı olumsuzluklar, özellikle eşitsizliğe neden olacağı dikkate alınarak geri çekilmiştir. Şimdi bir kez daha TBMM gündemine taşınan düzenleme, birçok işçi için tehdit niteliği taşımaktadır. Tasarıyla iş yerlerinde çalışan sayısının yüzde 25'ine kadarının kiralık işçi olmasına olanak sağlanmaktadır. Ancak 1 ila 10 arasında çalışanı bulunan KOBİ'ler için bu sınırlama da bulunmamaktadır. Bu da istihdamın yüzde 60'ını oluşturan KOBİ'lerin istediği kadar kiralık işçi çalıştırmasının yolunu açmaktadır. Büyük işletmeler de dikkate alındığında, mevcut çalışanların yaklaşık 10 milyonunun çalışma biçimi değiştirilerek kiralık işçi yapılmasının yolu yasal olarak açılmaktadır."
Bu sistem, çalışma barışını tehlikeye atacaktır
Tasarının sosyal tarafların görüşü alınmadan TBMM'ye gönderildiğini öne süren Atalay, "Buna göre işveren esaslı bir gerekçesi varsa kiralık işçiyi emsal işi yapan işçilerden farklı koşullarda çalıştırabilecek. 'Siparişlerim var' gerekçesine sığınan bir işveren, kiralık işçisini fazla mesai, dinlenme hakkı, haftalık izin gibi haklardan mahrum bırakarak çalıştırabilecek. Bu tür suistimallerin önlenmesine yönelik olarak hiçbir düzenleme, tasarıda yer almamaktadır" ifadelerini kullandı.
Atalay, tasarının çalışanın yasal güvencelerini ortadan kaldıran bir içeriğe sahip olduğunu savunarak şu görüşleri aktardı:
"AB ülkelerinde dahi sıkıntılı uygulamalara neden olan ve bu nedenle tartışılan kiralık işçilik düzenlemesi, Türkiye gibi çalışma hayatındaki kuralları henüz oturmamış bir ülkeye uygulandığında çok daha vahim sonuçlara yol açacaktır. Taşeronluk uygulamasını dahi çalışanlar için aratacak olan bu düzenleme, modern dünyanın adeta paralı kölelik sistemidir. Çalışanların her türlü yasal güvenceden koparıldığı bu sistem, çalışma hayatındaki dengelerin işçiler aleyhine ciddi bir biçimde bozulmasıyla sonuçlanacak ve çalışma barışını tehlikeye atacaktır."
Hükümetin, itirazları dikkate alacağını umut ediyoruz
Mevsimlik tarım işçileri ile evde bakım ve temizlik hizmetlerinde çalışanların sosyal güvenceye kavuşturulmasını gerekli gördüklerini ancak bunun özel istihdam büroları aracılığıyla geçici iş ilişkisi kurulmasının gerekçesi olmaması gerektiğini ileri süren Atalay, şunları kaydetti:
"Türk-İş olarak, birçok çalışan için mayınlı alanlar oluşturacak kiralık işçi düzenlemesine karşı duracağımızı açıkça beyan ediyoruz. Kamuoyunu ve Meclis'teki siyasi partileri bilgilendirme çalışmalarımıza hız kazandıracağız. Hükümetin, sosyal tarafların uyarı ve itirazlarını dikkate alacağını ve bu yanlıştan döneceğini umut ediyoruz. Türk-İş olarak çalışanlarımızın haklarının korunması mücadelemize kararlılıkla devam edeceğiz."
Sıradaki Haber