KARABÜK (AA) - Karabük Demir ve Çelik Fabrikaları (KARDEMİR) AŞ Yönetim Kurulu Başkan Vekili Kamil Güleç, "2017 yılında Çin'in çelik ihracatının 150 milyon ton olacağı değerlendirmeleri yapılmaktadır. Bu durumun en azından 2016 yılı ilk çeyrek sonuçlarını da etkileyeceğini tahmin ediyoruz" dedi.
Güleç, fabrikanın kültür merkezinde yapılan 2015 yılının faaliyetlerinin görüşüldüğü olağan genel kurulun açılışında yaptığı konuşmada, 79 yıl önce yılda 150 bin tonluk kapasite ile üretime başlayan fabrikanın 2 milyon ton üretim seviyesini aştığını söyledi.
Vizyonlarını Türkiye'de üretilmeyen ürünleri de üreterek küresel rekabet gücüne sahip, en az 3 milyon ton çelik üretmek olarak belirlediklerini ifade eden, Güleç, "KARDEMİR, bir taraftan üretim kapasitesini artırırken, diğer taraftan ülkemizde üretilmeyen katma değeri yüksek ürünler ile ürün çeşitliliğini de artırmaktadır. Geçmiş yıllarda, inşaat demiri ve kütük üreticisi konumunda olan KARDEMİR, ülkemiz ve bölge ülkeleri arasında tek ray üreticisi konumuna gelmiş, hızlı tren rayları, mantarı sertleştirilmiş raylar, demiryolu makası ve hiçbir yerde üretilmeyen ağır profiller gibi ülkemizde üretimi olmayan ürünleri üretmeye başlamıştır" diye konuştu.
- " Türkiye'de üretilemeyen demiryolu tekeri yatırımı"
Türkiye'nin ithalat/ihracat dengesine katkı sağlamak üzere 2016 yılı nisan ayı sonunda 700 bin ton/yıl kapasiteli Çubuk ve Kangal Haddehanesini de devreye alacaklarını ifade eden Güleç, "Montaj işlemleri devam eden bu haddehane sektördeki diğer tesislerle kıyaslandığında katma değerli ürünleri üretebilecek Türkiye'nin tek tesisi olacaktır. Devam eden diğer önemli projelerden birisi de Türkiye'de üretilemeyen demiryolu tekeri yatırımıdır. 2014 yılı verilerine göre 20 bin teker ithal edilmiş olup, bu ihtiyaç 2023 iş planına göre 50 bin seviyesine çıkacaktır. KARDEMİR'in 200 bin adet/yıl kapasiteli bu tesisi ile yılda 50 bin teker Türkiye’nin ithalatını sıfırlanmış olacak ve 150 bin adet/yıl ihracat potansiyeli oluşacaktır" sözlerine yer verdi.
KARDEMİR'i 3 milyon ton üretim kapasitesine çıkaracak ve katma değeri yüksek ithal ürünlerin ülkemizde üretilmesine imkan sağlayacak olan bu projelerin tamamının Filyos'da yapılacak bir liman ya da liman alternatifi ile amacına ulaşabileceğini belirten Güleç, şöyle devam etti:
"Bu bağlamda KARDEMİR'e, kendi arazisi üzerinde bulunan iskelesi yerine, ihtiyaca cevap verecek bir rıhtım ve depolama alanları ile ilgili bir imkan yaratılması en büyük hedefimizdir. Bu yöndeki projemiz tüm teknik detayları ile uygulamaya yönelik olarak hazırlanmıştır. Filyos Projesinin hayat bulması ise KARDEMİR'i denize kavuşturacak, dünyaya açacak, bölgemize de ciddi bir ekonomik canlılığı beraberinde getirecektir."
- Çin'in çelik ihracatı
2015 yılının kademeli olarak büyüme kaydeden Çin ekonomisindeki soğumanın sanayi üretiminde arz fazlasını oluşturduğu ve dünya genelindeki dengeleri değiştirmeye başladığı bir yıl olduğunun altını çizen Güleç, sözlerine şu ifadeleriyle devam etti:
"Çin'deki bu durum en fazla dünya çelik endüstrisini ve dolayısı ile ülkemizi de etkilemiştir. Dünyadaki 1.6 milyar tonluk çeliğin yarısının Çin'de üretildiği, 2015 yılında Çin'de ihtiyaç fazlası 441 milyon ton çeliğin bulunduğu, bu durumun fiyatları baskı altına alarak tarihi ölçüde düşüşlere neden olduğu küresel ölçekte bir gerçektir. Talebin üzerinde üretim gerçekleştiren Çin çelik endüstrisinde, tesislerin yoğun bir şekilde ihracat pazarlarına odaklanmaları ve geride bıraktığımız 2015 yılında Çin'in çelik ihracatının Japonya dışındaki ülkelerin üretiminden daha fazla olan 100 milyon ton barajını da geride bırakarak tarihi bir rekora imza atması, geçtiğimiz yılın en önemli konusu olmuştur. Hal böyleyken 2017 yılında Çin'in çelik ihracatının 150 milyon ton olacağı değerlendirmeleri yapılmaktadır. Bu durumun en azından 2016 yılı ilk çeyrek sonuçlarını da etkileyeceğini tahmin ediyoruz."
Çin'in hızla artan çelik ihracatının dünyanın birçok ülkesindeki sanayi kuruluşlarının kapasite kullanımında, üretim ve marjlarında düşüşe yol açtığını ve hatta birçok tesisin devre dışı kaldığını anlatan Güleç, "Türkiye dünyanın sekizinci büyük çelik üreticisi konumunda ve yıllık 50 milyon ton ham çelik üretim kapasitesine sahip iken, çelik üretimimizin artan tüketime rağmen gerilediği, kapasite kullanım oranlarının yüzde 63'lere kadar düşmüş olduğu ve ülkemizin yıllar sonra ilk kez ihracatçı konumdan ithalatçı konuma geldiği ise başka bir gerçektir" ifadesini kullandı.
Bütün bunlara karşın Türkiye'de çelik tüketiminde büyümenin devam ettiğini ve 2015 yılında çelik tüketiminde yüzde 12,8 artış yaşandığını belirten Güleç, "Seçim öncesinde belirsizliğin hakim olduğu bazı projelerin, yeni hükumetle birlikte devam etmesi sayesinde büyümenin daha da hızlanmasını, tüketimdeki bu artışın üretime de yansımasını bekliyor ve bu açıdan 2016 yılına daha olumlu bakıyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
Açılış konuşmasının ardından yönetim kurulu üyeleri ve hissedarların hazır bulunduğu genel kurul toplantısı, basına kapalı devam etti.